Eskrim Sisteme mi Takıldı?
Uzun zamandır Türkiye Eskrim Milli Takım Antrenörü Valery Shturbabin basında çıkan bir röportajı üzerine birkaç şey yazmak istiyordum. Hürriyette çıkan Eskrim Sisteme Takıldı başlıklı haberde kendisinin açıklamalarını okuyabilirsiniz. Shturbabin diyor ki “Türk eskrimciler çok yetenekli tek problem Türkiyedeki eğitim sistemi”. Açıkçası talihsiz bir açıklama yapan Shturbabin Türkiye Eskrim Federasyonu’nun ve bizler gibi yürekten eskrimi yaygınlaştırmak için gecesini gündüzüne katan eskrim sevdalılarının emeklerine de balta vurmuş oldu. Bu eğitim sistemi çok uzun zaman düzelmeyeceğine göre, sorarım size çocuğu için Türkiye’de kaç kişi eğitim değil amatör bir sporu tercih eder? Sanırım neden eskrimi yaymak için çabalayan bizler için bu açıklama talihsiz oldu, bu soru ile anlatabildim. Sovyet ekolünden gelen Shturbabin için sporcular için özel eğitim programları olması normal olsada Türkiye’de bu hiç kolay bir şey değil. Sanırım bu sayede başarısızlık için bir kılıf hemen hazırlanmış ve şimdiden ortaya konulmuş.
Türk milli takımında görev alan Shturbabin gibi çok yetenekli bir antrenörün, spor ile uğraşı kahvehanede batak oynarken sadece spor konuşmak olan gençler ve amcaların aklına bile ilk gelen sporun problemi “eğitim sistemi”ni eskrim önündeki en önemli engel olarak tanımlaması açıkçası bende büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Eminim kendisinin daha değerli tespitleri vardır ve bu tespitler Eskrim Federasyonumuzun düzeltebileceği eksiklerdir, bu vesile ile öncelikle Shturbabin’e başarılar diliyorum ve kendisini Türkiye’nin hakettiği eskrim başarılarına giden yolu açarken canı gönülden destekleyeceğimizi de belirtiyorum. Kısaca Shturbabin’in bu demecini eleştirdikten sonra bu vesileyle eskrimin problemlerinden birkaçını da ben yazayım.
Eskrimde uluslarası başarı elde etmenin yolu Türkiye’de bu sporu ciddi bir kitleye yaymaktan geçiyor. Ne kadar çok eskrimci ne kadar çok rekabet o kadar çok başarı anlamına geliyor. Bu denklemi bozan ülkeler genelde sosyalist rejimden gelen Romanya gibi ülkeler oluyor ama o kültür ve dünyaya bakış Türkiye’den çok farklı bu sebepten oraya hiç girmiyorum. Diyeceksiniz ki bu tespit de pek yeni değil evet haklısınız yeni değil ama ben hemen işin yeni tarafını ortaya süreyim. 99 yılından beri eskrim haberlerini, tartışmalarını çok sıkı takip ederim. Herkes alt yapıya yatırım yapmaktan altyapıyı güçlendirmekten ve alt yapıda bulunan sporcu sayısını arttırmaktan bahseder. Büyüklerde hep üvey evlat muamelesi görür. Benim ortaya atacağım yenilik işe tersten başlamak lazım yani önce büyüklere sahip çıkalım, oradaki rekabeti üst düzeye çıkaralım hatta amatör olarak bu iş ile uğraşacak üst yaş grubu yaratalım. Bu neden bir gereklilik. Hemen şu anda büyükler kılıç klasmanına bakalım (ilk 32 lik kısmı aşağıda görebilirsiniz). Kılıç klasmanı seçmemin nedeni son yıllarda en çok yatırım yapılan branşların başında gelmesidir.
Klasmanımızda toplam 45 kişi var. Eskrim teknik talimatına göre 21 yaş ve üzeri (yani 94 doğumlu ve daha büyükler ) büyükler. Yani sadece büyükler klasmanında yarışan sporcu sayımız 9 evet yanlış duymadınız sadece 9. Yani yıllarca miniklere, yıldızlara yatırım yapın sonra 21 yaşını geçince yıllarca çaba harcadığınız emek verdiğiniz bu değerler eskrimi bıraksınlar L. Görüldüğü gibi pek güzel bir tablo değil. Bir sporcu veya spor ile biraz yoğun uğraşan kişiler için motivasyon çok önemlidir. Motivasyonunuz yoksa bırakın sporda başarılı olmayı o spor ile uğraşmak sizlere bir işkence olarak gelir. Büyüklerde sporun bırakılmasını motivasyon eksikliğine bağlıyorum. Eskrim sporcularını motive eden en büyük faktörlerden bir tanesi eskrim müsabakalarıdır, öğrendiklerinizi uygulayabileceğiniz kendinizi gerçekleştirebileceğiniz en güzel ortam. Peki büyüklerde son bir yılda Türkiye’de kaç eskrim müsabakası yapıldı. Yine klasmana bakarsak son bir yılda sadece Türkiye Şampiyonası yapılmış (yine kılıç branşı, satellitelar milli sporcu düzeyinde uluslararası turnuvalardır). Müsabaka sayısının artması sporcu sayısının çoğalmasında etkili olan bir faktördür. Gelelim ikinci noktaya. Eskrim müsabakalarında ketegorizasyon sadece yaşa göre. Örnek vermek gerekirse 25 yaşında eskrim ile tanışmış bir kişi Eskrim Türkiye Şampiyonası’na katılabiliyor ve kendin çok rahat 15 yıl daha deneyimli sporcular ile yarışmak zorunda kalıyor. Sonuç genelde hezimet ve eskrim sporundan uzaklaşmak oluyor. Peki eskrim müsabakalarını seviyelendirsek. Örnek Eskrim A Klas Türkiye Şampiyonası, Eskrim B Klas Türkiye Şampiyonası gibi. Eskrim A Klas’da yarışabilmek için bir önceki yıl B Klas’da ilk 12 de olmak lazım, yine her yıl A Klasın son 12 si B Klasa düşecek. Bu sayede B Klasda madalya dağıtılacak eskrimde henüz üst seviyeye ulaşmamış sporcular kendi içerisinde rekabete girecekler, ikincisi A Klas’da yarışamacıkalitesi artacak, sadece şampiyon olmak için A Klas’da kalabilmek içinde bir mücadele ortaya çıkacak. Diyebilirsiniz ki 25 yaşında eskrime başlayan insandan hayır mı gelir? O konuda bana güvenin, geç yaşta eskrime başlattığınız bu kişiler sizlere Avrupa’da madalya kazandıramayabilirler ama bu yolda size sponsorluk, iş ağı, bilinirlik sağlayabilirler ve unutmayın o kişilerde bir gün anne veya baba olacaklar.
Yukarıda anlattıklarımı kısaca özetleyip bu yazımı sonlandırmak istiyorum. Kısaca eskrimde başarı bu sporu ciddi bir kitleye yaptırmaktan geçiyor, fakat bizler kişi sayısını arttırırken bu kişileri elde tutmaya özen göstermiyoruz. Akıttığımız terler çoğu zaman boşa gidiyor. Bu konuya hızlıca iki çözüm önerim müsabaka sayısının özde arttırılması ve bu müsabakaların seviyelendirilmesidir. Bir gün herkesin eskrim sporunu bildiği ve başarılarımızı alkışladığı bir Türkiye hayaliyle…
04 Şubat 2015 tarihinde Eskrim içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin. Yorum yapın.
Yorum yapın
Comments 0